NEDEN ATATÜRK
Bunu açıklayabilmek için ciltler yetmez.
Ama anlaşılacak şekilde ifade edebilmem için;
Geçmişi bilen, geleceği düşünen,
Şartlara, zamana, zemine göre değil; olması gereken şekilde karar verebilen,
İkna kabiliyeti azami derecede yüksek olabilen,
Görevli olduğu zamanlarda bütün Dünya’yı ayağına getirecek kadar güven verebilen,
Yaşadığı döneme göre değil, geleceğe göre karar verebilen yahut yaşayabilen,
Bir yandan iç, bir yandan dış düşmanlarıyla yokluğun “diz boyu” olduğu dönemlerde savaşıp kazanabilen,
Yönettiği her kademedeki insanın beynini okuyabilen,
İlk karşılaştığı andan itibaren etrafındaki her kişiyi etkileyebilen,
İlk sözleri ile muhatabının beynini okuyabilen,
“Yok”u “var” edebilen,
“Konu vatan olunca gerisi teferruattır.” Diyebilen,
Kompleksleri olmayan,
Kaprisleri olmayan,
Elinde kral, halife, padişah olma olanağı varken, herkesin o zaman pek anlayamadığı “Demokrasi”den söz edip, “Cumhuriyet”i ilan edebilecek kadar vatanperver olan,
Türk Milleti’ni ümmet olmaktan, millet olmaya geçirecek radikal kararları, hem de Dünya’nın aklına durgunluk verdiği bir dönemde alabilen,
Kendi dili ve tarihi için bütçesini ayırabilen,
“Ana ögeleri Öz Türkçe olan ulusal bir dil yaratmak” (Prof. Dr. Şerafettin Turan. Atattürk ve Ulusal Dil. S:98) gücünü gösterebilen,
Halen muhalifleri tarafından gizlenmeye çalışılsa da gerek Balıkesir Paşa Camisi’ndeki hutbesi ile, gerek; 1925 Yılı’nın Kasım ayında Gazi Kız Nümune Mektebi olan bu günkü Atatürk İlkokulu’na “dikkatle okunması” dileğiyle Türkçe bir Kur’an armağan eden,
Günümüzde de Arapça veya Arap harflerinin içinde bulunduğu kapalılığı açamadığı halde yaklaşık 85 yıl önce birçok Türkçe kelimeyi üretip dilimize kazandıracak kadar kendisini yetiştirmiş olabilen,
Günümüzde de halen kullanılmaktan olan Geometri terimlerini üretecek kadar hesap kitap işlerinden anlayabilecek olan,
İlk ekonomi/iktisat kurultayını toplayabilecek kadar bu alana değer verebilen,
Milletvekili maaşlarının ne yapılacağı konusundaki soruya karşılık “Ne yaparsanız yapın, öğretmen maaşını geçmesin” diyecek kadar öğretmenin önemini bilen ve gereğini yapan başka bir lider görülmediğinden ki günümüz öğretmenlerinin önemli bir kısmının ona lâyık olmadığı kanısını taşımaktayım.
“Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir. (age. S:84) diyebilecek kadar ufku açık olan,
Günümüz bağnazlığını çok önceden görüp 20 Mart 1923’te Konya’daki bir konuşmasında zikredebilecek kadar ön görüşleri olan bir lideri, Ulus’umun lideri olarak görmekten başka ne yapabilirim?
Buna yaklaşacak değerde birisini bulan olursa onu hemen lider, önder seçmelidir.
Günümüzde var olan “Atatürk Düşmanlığı”nın yerine ikame edecek başka bir lideri olan varsa beri gelsin.
Her ülke gibi Türkiye’yi de bir lider kurmuştur. Bunun adı Atatürk’tür. Bunu canlı olarak gören ve halen 90 yaşında olan babacığımın “onu gördüğü” anla ilgili görüntülü kaydı profilimde (Face-book) yayındadır.
Yani halen yaşayan canlı şahitleri vardır.
Bu nedenle Atatürk diyorum