DEVLET HAFIZASI
Hepimiz umutlanmıştık. Analar ağlamasın, barış, kardeşlik gibi mesajlar içimizi ısıtıyor ve geleceğimizin aydınlığını oluşturuyordu.
Arap baharı adıyla bölgemizde yaşanan olayların domino etkisi yapmasından korktuğumuz bir dönemi, barış türküleriyle geçiştirmeyi başarmıştık.
Bugüne kadar çözüm süreciyle ilgili olumsuz tek cümle yazmadım.
Açıkçası ‘çözüm sürecinin’ içinde neler olduğunu sade bir vatandaş olarak bilmiyorduk…
Taraflar arasında yapılan görüşmeler nelerdi? Kimler kimlerle neyi konuştu, ne üzerine sözler verildi bilmiyorduk.
Bu pis ve kirli savaş ortamına hangi şartlarla tekrardan döndük onu da bilmiyoruz.
Çözüm süreci boyunca birçok hata yapıldı.
Sırayla: TC ibarelerinin sökülmesi.
Ulusal bayramların yasaklanması, her milletin içinde barındırdığı ‘milliyetçilik’ olgusunun alay konusu edilmesi.
Yapılan görüşmelerin kamuoyundan saklanması.
Barışın seçim anketlerine endekslenmesi.
Bir takım dillerin seslendirdiği “Türk bayrağı” değişsin.
İstiklal Marşı yeniden yazılsın, orada sözü edilen kahraman ırk kim? gibi açıklamalar in-sanların bilinçaltını doldurdu.
Açılımın ilk ayağı olan Habur törenlerinde yaşananlar milliyetçi duyguları ağır basan insanlarımızın kanına dokundu.
Tüm bunlar bugün yaşanan öfke patlamasını ‘şehit haberleri’ kadar tetiklemiştir.
Haksızlık etmeyelim 30 yıllık PKK mücadelesinde tüm iktidarların hatası vardır.
Hataları ve yapılan yanlışlıkları bir yana bırakmamız ve yeni bir sayfa açmamız lazım.
Düşünmek dahi istemediğimiz bir içsavaş tuzağına düşmemeliyiz.
Protesto anayasal bir haktı ve üst üste gelen ‘Şehit’ haberleri toplumun sabır taşını çatlatmıştır.
İşte bu noktada son derece dikkatli olmamız gerekiyor.
“PKK bir terör örgütüdür”
Buna kimsenin itirazı olamaz…. Terör örgütünün hain planlarından Türkleri ve Kürtleri koruması gereken devlettir.
İnsanlar kendini devletin yerine koyduğun-da, devletin işi zorlaşır…
Ülke genelinde özellikle yolcu otobüslerine kadar uzanan aşırı protestoların kimseye bir faydası olmayacak ve ülkesine bağlı insanları terörün kucağına atacaktır.
Son derece dikkatli olmamız gereken bir dönemden geçiyoruz.
Siyasi parti liderlerinin yan yana gelip ülke için birlik olması gerekmektedir.
Ülke yangın yerine dönmüşken meclisin kapalı olması kabul edilemez bir uygulamadır.
Ve gençlerimize sesleniyorum. Kesinlikle sakin olmanız gerekiyor. “Devlet hafızası” diye bir gerçek vardır. Bugünlerde yapacağınız aşırı davranışlar sular durulduğunda karşınıza çıkacaktır.
O protestoların hemen hepsi kayıt altına alınıyor, günü gelince her resim önünüze konacaktır.
Biz Türk ve Kürt olarak el ele çözeceğiz tüm bu sorunları. Ayrımız gayrımız olamaz, olma-malı..!
Diyarbakır kadar Edirne, Cizre kadar İzmir, Mardin kadar Antalya olduğumuz zaman kazanırız.