MİLLİYET ve HÜRRİYET

En çok sevdiğim şarkıların başında gelir.
Çırpınırdı Karadeniz bakıp Türk’ün bayrağına” Azeri Erivan’lı Ermeni akordeoncu Ohannes Baronyan’a ait olduğu iddia ediliyor.
Baronyan, bu şarkıyı Türkçe ve Ermenice olarak söylemişti.
Ancak şarkının Azerbaycan milli marşının bestecisi olan Ahmet Cevat’a ait olduğu ortaya çıktı.
Azeri kardeşlerimizin Türkiye ve bayrak özlemini dile getiriyor.
O yakaya geçip te bu şarkıyı söylemek ne kadar anlamlı değil mi?
Başka bir özlemi ve hasreti dile getiriyor.
Şarkıların ve türkülerin birleştirici gücü vardır ve ortak sevdalarımızın ya da duygularımızın ana dilidir adeta.
Türkülerin hepsinde gizli bir ideoloji vardır.
Türküler asidir.
Türküler tabiri caizse devrimcidir.
Türkülerde milliyette vardır, hürriyette.
Türkiye coğrafyasında ki kültürel birikimin başka hiçbir coğrafyada olduğuna inanmıyorum. Türkçe söylenen türkülerde ki yöresel zenginliklerimizin tadına doyum olmaz.
Bir İngiliz’e, Fransız’a İstanbul Türkçesiyle konuşma öğretirsiniz ama Karadeniz’i, Trakya’yı ve diğer bölgelerimizde ki şiveleri hele türkülerimizi asla öğretemezsiniz.
İyi yurttaşlık ülkeyi, yaşadığın yöreyi taşıyla, toprağıyla, yeşiliyle yaprağıyla sevmekten geçiyor.
Aç kollarını ister sağdan sar, ister soldan ister ortadan sar kucakla.
Hangi dili konuşursan konuş, nasıl bir yaşam tarzın olursa olsun hatta neye inanırsan inan ama ‘barış içinde’ yaşamak yok mu?
İleri milliyetçilik dersi verdiğimi düşünmeyin.
Ülkesini seven her yurttaş milliyetçidir.
Bazen en doğruyu savunmak adına da yanlışlarımız olmuyor değil.
Hata yapmayan insan yaşamayan insandır.
Önemli olan türküler kadar arı, duru ve samimi olmaktır.
Türkülerimizi dilimiz kadar gönlümüze de koyabilmeliyiz.
“Irmağının akışına ölürüm Türkiye’m” diyen dilimiz o ırmak hidroelektrik santralleriyle yok edildiğinde suskunsa!
“Dağına taşına, karakaşına” diyen diller dağlar, ormanlar taş ocaklarına kurban edildiğinde konuşmuyorsa!
Zeytin gözlüsüne meyli olanlar, zeytin ağaçları katledilirken ortada gözükmüyorsa!
Yiğit kuru soğana muhtaçken hala “bilmem söylesem mi, söylemesem mi?” diye soruluyorsa!. Türküler de yasaklansın…
Türküler adaletlidir.
Türküler asidir.
Türküler rakı kadehinin yanında ki beyaz leblebi ise hiç değildir.