TOPLUMSAL BUNALIMLAR
Demokratik sürecini henüz tamamlamamış bir toplum üzerinde o zamanki koşullara göre yapıldığı varsayılan bilimsel araştırmada elde edilen bulgulara göre bugün olmasa bile ileride o toplum üzerinde büyük çöküntülerin meydana gelebileceğini bundan 21 yıl önce 29 Mart 1994 tarihli Cumhuriyet gazetesinde yayınlanan “Toplumbilim Gereksinimi” adlı makalemde açıklamıştım.
Elde ettiğimiz bu bulguların aradan 21 sene geçtiği halde aynen devam ettiği görülmektedir.
Şöyleki;
Başarıya ulaşmanın ilk koşulunun sürekli para kazanmak olduğu…uygulanan ekonomik politika gereği yıllık ulusal gelirin büyük bir bölümünün faiz ve rantlardan oluştuğu…üretmeden elde edilen bu gelirlerin ya yurtdışına transfer edildiği ya da tüketim harcamalarında kullanıldığı…gelir dağılımının son derece bozuk olduğu…ödediği vergi ile yaşadığı hayat arasında uçurum olan vergi mükelleflerinin bulunduğu…kamu yararına alınacak köklü önlemler yerine günlük kısır politik görüşlerin sürekli gündemde tutulduğu…düşünen, araştıran ve araştırdıklarını topluma sunmaya çalışan aydınların geri plana itildiği…”Benim memurum işini bilir” görüşünün halen geçerli olduğu…nice yeteneksiz kişilerin bürokraside kilit noktalara getirildiğini yazılı ve görsel medyadan okuyor ve izliyoruz.
Bunlara ilave olarak günümüzde gelir dağılımda yaşanan adaletsizliğin gün geçtikçe daha da arttığı…diplomalı genç işsiz sayısının gittikçe çoğaldığı…yapılan araştırmalarda dört kişiden birinin depresyonda olduğu…her beş çiftten birinin boşandığı…son on yılda 25 binden fazla kişinin intihar ettiği…hırsızlık, dolandırıcılık ve kapkaççılık suçlarında ciddi artışların olduğunu yine yazılı ve görsel medyadan okuyor ve izliyoruz.
Yaşanan bu durum toplumda bir çöküntünün olabileceğini göstermektedir.
Yakında yapılacak genel seçimde bizi yönetmeye aday olacak kişilerin oluşan bu sorunların giderilmesi için ne gibi, örneğin; üretim ekonomisine geçmek için hangi projelerinin olduğunu, sıcak paraya dayalı tüketim ekonomisinden kurtulmak için ne gibi önlemleri alacaklarını, işsizliği nasıl önleyeceklerini, vergide adaleti nasıl sağlayacakları konusunda ne gibi radikal önlemleri alacaklarını topluma anlatmaları gerekmektedir.
Unutmayalım; işsizliğin sürekli arttığı ve üretim ekonomisinin olmadığı toplumlarda her türlü bunalımlar ortaya çıkar.