AĞZI KOKAN CÜCE DEV ADAMLAR
Her gün gazete manşetlerinde, televizyonların haber bültenlerinde, kendini dev sanan cücelerin katıldığı açık oturumlarda; küfürden daha etkili, insani ölçülere sığmayan; suçlayıcı, aşağılayıcı, çarpıtıcı, ayrıştırıcı iğrenç konuşmalarını duymaktan neredeyse insan olmadığımız sonucuna varıyorum.
Tarif etmeye çalıştığım bu ağzı kokan cüce dev adamların bizleri aptal yerine koydukları kesin.
Kimisi değiştirdim dedikleri terden, kirden, bardan kokan gömlekleriyle çıkıyor karşımıza, kimisi; başkasından emanet aldığı iğrenç kokular yayan takma dişleri ile.
Kimisi; üzerinde emanet duran pahalı giysiler içinde sanki aylarca yıkanmamış gibi iğrenç kokular yayan çıplak bedenleri ile çıkıyor karşımıza.
Kimisi; kirli paralarla dolu kabarık cüzdanları ile, kimisi; nefesine pis kokular pompalayan şişkin göbekleri ile.
Kimin umurunda yoksulun can pazarı.
Var olma mücadelesinde, her sabah bisikletten bozma arabasıyla evimin önünden geçen, geleceğini çöp varillerdeki işe yarar atıklarda arayan elleri nasırlanmış, yüzü seçilmeyen dev adamlar kimin umurunda.
Ayakta kalmaya çalışan yarım yamalak demokrasiyi, mahalle kabadayısı edası ile çıktığı kürsülerden ileri demokrasi nutukları ile inandırıyor asıl demokrasinin tadını bilmeyen insan yığınlarına…
Tapeler, mapeler, kasetler aymazlıklar, ip cambazları…
Hani bir şarkı vardı..
“Herkes toplanmış, Bayram yerinde geziniyorlar Elde simitler Küçük çocuklar itişiyorlar Cambaz İp üstünde oynuyor, Cambaz İp üstünde ağlıyor Oy…. Oy…. Oy….” diye. İlahlaştırdıkları gölgesine bakıyorlar cüce dev adamın.
Bir de bakmayı değil de görmeyi, algılamayı becerebilseler.!!!
Çevresindeki labutcularla, peşkircilerle, ağzından ateş püskürten hokkabazlarla birlikteki sergilenen orta oyunda üstlendikleri rolün ne olduğunu.
Bir görebilseler!!!!!
Saygılarımla..