ZARARIN NERESİNDEN DÖNERSEN DÖN, KARDIR-Tacettin Balcıoğlu

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Medeniyet ne kadar olgunlaşmış, gelişmiş olursa, hükümete olan ihtiyaçta o kadar azalır. Çiftçiler, fabrikatörler, tacirler, esnaflar ve bütün iş ve meslek sahipleri birbirinden ve topluluktan gördükleri yardım sayesinde gelişirler. İnsan o kadar tabi bir surette içtimai bir varlıktır. Ki, onu cemiyetin dışına çıkarmak hemen, hemen imkânsızdır. Medeni hayatta ancak pek az miktarda umumi kanunlara ihtiyaç duyulur. Bunlar herkese konulardır. Fakat Yasa en doğru kural değilse, niçin yasa çıkarmak zorunda bulunuyoruz? Der. EFLATUN (Devlet adlı eserinden) ister fertlerin, ister milletlerim münasebetleri, bakımından olusun, ticaret ve iktisat kanunları, karşılıklı menfaat kanunlarıdır. Alelade bir işçi olmak için bazı liyakatler olması gerekir. Bu da eğitimlilik gerektirir Demokrasilerde nüfus arttıkça, ülke genişledikçe, basit denilen demokrasi şekli idaresi güç ve tatbiki imkânsız hale gelebilir. İnsanları baskılarla yönetirken, demokrasiden bahsetmek, söz etmek idarenin acizliğini göstermek gibi bir beceriksizliğin varlığını göstermek demektir. Ne odluda, Afrika Kuzeyindeki Müslüman yöneticilerle halk ve Orta Doğuda ki Arap kökenli büyük, küçük ülkeler ger geçen gün hürriyetten fakirlikten yoksullaşmış insanlar sokaklarda adalet, hak, hukuk arıyorlar. Kasten fakir, muhtaç bırakılmış bu insancıklar korkutulmuş ve bir dilim ekmeğe muhtaç duruma getirmişlerdir. Ne olur, ne olmaz düşüncesiyle, Avrupa bankalarını, petrol paralarıyla adlarının ve sanki öz mallarıymış gibi bol, bol istediklerini tatbik etmişler. Hayırsız başkan ve idarecilerin Tunus olayları sonrası bile akıllı olamayarak, insafsızca gençleri kıymışlardır. İsyan eden halkın gelecekleri hala boşluktadır. Tekrar demokratik düzen gelip gelmeyeceği şüphelidir. Star TV’nin bir spikeri Ankara sokaklarında rast gele, ihtiyar-genç, bay-bayan’lara çeşitli sorunlar arasında çok yazık Cumhurbaşkanımızın ve başbakanımızın adları ve ne kadar il olduğuna doğru cevap veremediler. Bu insanlarımızın eğitimi sorulara kâfi gelmedi. Millet meclisimizin toplamını dahi cevaplayamadılar. İnsan bir şeye, onun doğru olduğuna inanarak bağlanır. Fikir ancak aklın ve düşüncenin Mahsulü olan şeydir. Bir ülkede, seçilenler, seçilenleri altında kalmışsa, o ülkenin başına gelmeyeceği yoktur. Eğitimi çok biliyormuş gibi bırakıverdik. 1950’lilerden beri okuma-yazma oranını bir türlü %70-80’lere taşıyamadık. Tabii bu düşünce öğretmek ve öğrenmeden yani okullardan geçer. Şunu unutmayalım. 1950 – 1951 yılı müfredat programı olduğu gibi tatbik edilirse (2012 de) Üniversiteler imtihansız olabilir.81 İlimizde Üniversite ve okullar kazalarımızda dahi hizmet veriyor. Zengin laboratuar okulları geçmişteki orta ve liselerdeki müfredatta kullanır. Bu gün ortaokullarda çarpım tablosu için o öğrencileri teste tabi tutalım. Görün kaç öğrenci doğruları bilecek?
Sağlık ve Esenlikler dilerim

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Mahmutlar Haber, En Güncel Haberler, Son Dakika - MahmutlarPost ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!